The Three Musicians,
Diego Velázquez, 1618
bir gece vakti olduğu muhakkak gün batalı çok oldu ama bilinmiyor tam olarak saat ve de mekan bir curcuna var az ilerde, bir şamata, bir eğlence her şey kendinden kaçışın tezahürü içiyor bay, içiyor bayan unutmak tek çare! kendine dair her ne varsa tekrar eden ve de her nakaratta tempo kaydeden bir iştiyakle içiyor bay içiyor bayan hatırlamamak için kendi dışında her ne varsa
ortada dans edenler en hareketli onlar masalar bir bir hale oluyor etrafında tavafa hazır beklercesine pisti umrunda değil sarhoşluğu arayan fütursuz kadının hiç alakadar etmiyor kimin asli amacının ne olduğu barmeni öyle ki bu güruh ne tamamen farklı bir amaç ne de tamamıyla aynı bir erek için buradalar diyorum ya aslolan odur ki hiçbirinin değil umrunda içilenden elde etmek sarhoşluk dışında bir şey dans edenler onun için değiller orada kadınları kesen zamparalar aslında değiller kadınlar için orada para kazanmaya gelen yok! bu bir kamuflaj gayet de
her gece böyle depreşirken tik taklarıyla saatin alışılmaz cezbesi doğduğundan ve de bastığından beridir ayak yere insanoğlu hala yadırgıyorken bu büyüyü bu gece bir farklılık var bu gece değişik bir tılsım, gözü refleksif bir tepkiye göğsü çarpıntıyla sıkışıklığa garkeden bir tılsım bir rahatsızlığın belirsiz heyecanı bir korkunun telaşı var bu gece burada ***
derken kapı açılır da girer içeri seçilmesi zor kadın mıdır erkek midir üç kişi biri sıska uzun boylu kemikleri çıkık elmacıklarından uyluğuna değin öteki ondan hallice az daha yemiş ki ilkinin üstünü ende ve beriki çocuk gibi görünür gözlere belki de en tehlikelisi
işte öylece girdiler kapıdan usulce kendilerinden emin bir o kadar ihtiyatlı tekebbüre malik ellerinde üç alet, ellerinde üç keman, ellerinde üç silah ilki çalıverdi birkaç nota dayanamadı katıldı öteki de ona ve nihayet çocuğumsu beriki eşlikte şimdi
pistte artık onlar var oturdu ağlamaya hazır gözlerle şuh kadınlar oturdu dudaklarındaki kan kırmızı rujlar ve zımbalanmışçasına zamparalar sandalyelerine dikkatleri yalnız dikildi bu üç bilinmeze sanki denklem gibi kim çözecekse sanki "artık gelsin başımıza ne gelecekse!" der gibi konuklar gerilimle korkuyla atardamarlar
çaldıkça duyuldukça ürperdikçe sıralananlar bir bir bayıldılar dirayetsiz otlar gibi yerlere boylu boyunca sereserpe en son barmen kalıvermez mi? beriki yanaştı dibine ve dedi şöyle söyle neden ayaktasın hala sen? cevap vermeye bırakmadan imkan saplayıverdi keman yayını sivri ucundan girince böğrüne apansız, adamın kaldılar en son üçü sahnede hiç kimse yokken oldukları gibi yalnızca üçü ve bir miktar daha devam edip eserlerine alkışlayacak kimseleri olmaksızın erdirdiler nihayete erdirdiler amaçlarına hepsini erdiler amaçlarına kendileri de böylece
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder