30 Haziran 2023 Cuma

Tohum

Adriaen van Ostade, Inn Scene, 1635.

Bahçeye bir tohum düştü son ısırığından 

Mevsim sonbahar, aylar içinde eylül ile müsemma olanında

Bir ürperti verdi tenine değen rüzgar

O ürpertiydi kavuşturan toprağa

O topraktı eriştiren hayata

Su ve aşk eşliğinde bir yolculuğun başlangıcıydı bunlar

Artık geri dönülmez bir hikaye “ben de varım!” diyordu

Günler ızdırab idi ateşten daha şiddetli bir intizarla

Vakit aşılması gerekli bir engeldi dağların ardına bakmaya niyeti olan için

Desem ki orada bir ordu! 

Desem ki orada bir korku!

Fakat unutma ümit korkuyu kollar, korku insanı zinde tutar

Bekleşmeler bekleşmeler, cıvıldaşmalar kıpraşmalar…


Tahmin yürüt bakalım nasıl olacak kekin tadı

Üzüm koysan da içine ya da koyduğunu sansan da 

Bir rastlantı olacak senin için

Şekeri bol, hamuru hepsi gibi, fırında çok kalmamalı

Her şey intizam üzere yürümeli

Eksik gedik sana hesap olarak kalmasın diye

Borçlu olunacaksa bari taksir girsin devreye

Serbest bırak zihnini bu kadarı ağır yük

Bu kadarı uçurumdan aşağı

Seyret elbette amma adım atma daha öteye, ayağın kaymasın aman!


Karşı kayalarda bir yuva

Kartalın mı çıyanın mı ne bilesin

Yok sahibi ki görüne de seni emin kılsın

Herkes yerinden memnun, kat’a yok imkan kımıldatmaya

Onun içindir belirdi içimde 

Sonu şöyle getirme iştiyakı

Onun içindir son kere: “ Memento audere semper!”*


*Her zaman denemeyi ve cesaret etmeyi unutma!